18 Haziran 2014 Çarşamba

BİR KÜÇÜCÜK MÜZECİK-6
Merinos Enerji Müzesi
Merinos yünlü sanayi işletmesinin kapatılmasının ardından Bursa Büyükşehir Belediye'sine bedelsiz olarak devredilip kamuya park, sosyal alan vs. yapılan fabrika mülkünde kurulu üç müzeden biri Enerji Müzesi. Bir diğeri Tekstil Sanayi müzesi ki görülmeye değer.
Üçüncü müze henüz görmediğim Göç Müzesi.
Enerji müzesi dışarıdaki dört adet yüksek bacasıyla kendini belli ediyor. 
Sade ve huzurlu binası ile asabi kuleler birlikte uyum içindeler.
 
Enerji üretimi ve santralle ilgili bilgi beklerken tekstil müzesinde gördüğüm bilgi notlarını burada tekrar gördüm. Muhtemelen bütünlük ve kökene dayandırmak için koymuşlardır ama dünyada elektrikle ilgili bir kaç bilgi notu dışında Merinosta enerji üretimine ilişkin fazla bilgi göremeyince şaşırdım.
Müze kitapçığında Elektrik enerjisi üretiminin Osmanlı topraklarında ilk olarak 1902 yılında Tarsus'ta kurulan su santralı ile yapıldığı yazılı.  Bursa'da var olan elektrik santralleri 1939'da kamulaştırılıp şehrin elektrik ihtiyacı sağlanmaya çalışılmış. Kasım 1935'de Merinos tekstil fabrikasının elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla Merinos Elektrik Fabrikası kurulmuş. Benim gezdiğim müze de bu fabrikanın kendisi. Santral fabrikanın ihtiyacını karşılamak dışında gece yarısından sonra  şehrin elektrik ihtiyacını  gidermiş ve Merinos Elektrik Santrali adını alarak
1973 yılına kadar şehre elektrik vermeye devam etmiş.

 
İşçi kütük defterlerinin sergilendiği ortamda 
fabrika işçilerinin iş ortamında çekilmiş fotoğraflarından şık, dev duvar kağıtları yapılıp maket işçilerle çalışma ortamı canlandırılmış. 
Renkler o kadar yoğun ve güzel kullanılmış ki santral çok alımlı görünüyor.  
Müzeyi ziyaret eden öğrenciler için eğitim alanı oluşturulmuş.
 Santralin eski çalışanları gönüllü rehberlik hizmeti verip üşenmeden anlatıyorlarmış.
  1900'lü yılların başında Bursa Atatürk caddesinde kullanılan bu sokak lambası,
aydınlatmada kullanılan gaz, karpit ve yağ lambaları koleksiyonu
 
Philipsin ilk üretimi ampullerden biri,
 radyolar,
 ve elektrikle çalışan bir çok eşya sergileniyor. Sergilenenlere bakarken çocukluğunuz da sergideymiş gibi hissediyorsunuz. Ben öyle hissettiğim için sanki herkes aynı duyguyu yaşayacakmış gibi geldi bana.
 Tekstil fabrikasının elektrik, ısınma, sıcak su ve buhar ihtiyacı hep bu kömürle, ilerleyen yıllarda fuel oille çalışan santralden karşılanmış. Buhar kazanları bile tatlı tatlı görücüye çıkmışlar.
 Müzeyi gezmeden önce tanıtım kitapçığını incelememiş, eve gidince konu tekrarı yaparım diye almıştım. Acaba müzeyi çok mu hızlı gezmiştim de kitapçıktaki bazı bilgilendirmeleri görmemiştim. Bir de müzeden çıkarken görevliye yeterli bilgi yok diye uyarı yapmıştım. 
Hey gidi hey hey heeeeyyy!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder